Sektör Haberleri

Ev / Haberler / Sektör Haberleri / ASTM A249 Kaynaklı Bobin: Yüzey işlem süreci korozyon direncini nasıl iyileştirir?

ASTM A249 Kaynaklı Bobin: Yüzey işlem süreci korozyon direncini nasıl iyileştirir?

ASTM A249 kaynaklı bobinin üretim işlemi sırasında, kaynak, ısıl işlem ve diğer aşamalardan sonra, ölçek, kaynak sıçraması ve yağ lekeleri gibi safsızlıklar genellikle borunun yüzeyinde kalır. Bu safsızlıklar sadece borunun görünüm kalitesini etkilemekle kalmaz, daha da önemlisi, borunun korozyon direncini azaltacak ve servis ömrünü kısaltacaktır. Bu nedenle, bu safsızlıkları gidermek ve borunun yüzey kaplamasını ve korozyon direncini iyileştirmek için yüzey işlemi yapılmalıdır.

Turşu, ASTM A249 kaynaklı bobinin yüzey işleminde ilk adımdır. Temel amaç, borunun yüzeyindeki ölçeği ve pası çıkarmaktır. Ölçek, borunun işlenmesi sırasında yüksek sıcaklık veya kimyasal reaksiyonla oluşan yoğun bir oksit tabakasıdır. Sadece borunun görünümünü etkilemekle kalmaz, aynı zamanda korozyonun başlangıç ​​noktası haline gelebilir ve borunun korozyon direncini azaltabilir.

Turşu işlemi genellikle inorganik asitler (sülfürik asit, hidroklorik asit gibi) veya organik asitler (sitrik asit gibi) salon sıvıları kullanır. Turşu sıvısı, çözünür tuzlar ve su üretmek için borunun yüzeyindeki oksitlerle kimyasal olarak reaksiyona girer, böylece ölçeği giderir. Aynı zamanda, turşu borunun yüzeyindeki yağı ve diğer safsızlıkları da çıkarabilir ve sonraki işlem için temiz bir yüzey sağlar.

Turşu işlemi sırasında, aşırı salamaya nedeniyle boru matrisine veya turşu çözeltisi kalıntısına zarar vermekten kaçınmak için salon çözeltisinin konsantrasyonu, sıcaklığı ve süresinin sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Aşırı turşu sadece borunun yüzey yapısına zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda yeni korozyon riskleri de getirebilir. Bu nedenle, boru yüzeyinin temizliğini ve turşu çözeltisinin tamamen çıkarılmasını sağlamak için salamadan sonra yeterli durulama ve nötralizasyon tedavisi yapılmalıdır.

Pasivasyon tedavisi, ASTM A249 kaynaklı bobinlerin yüzey işleminde ikinci adımdır ve aynı zamanda boruların korozyon direncini iyileştirmek için önemli bir adımdır. Pasivasyonun amacı, borunun yüzeyinde, aşındırıcı ortamın boru matrisiyle doğrudan temas etmesini önleyebilen ve böylece borunun korozyon direncini iyileştirebilen yoğun bir oksit film oluşturmaktır.

Pasivasyon işlemi genellikle bir pasifasyon çözeltisi olarak bir oksidan (nitrik asit, dikromat vb.) Kullanır. Pasivasyon çözeltisi, yoğun bir oksit film oluşturmak için borunun yüzeyi ile kimyasal olarak reaksiyona girer. Bu oksit film sadece mükemmel korozyon direncine sahip olmakla kalmaz, aynı zamanda borunun yüzey kaplamasını ve estetiğini de geliştirir.

Pasivasyon işlemi sırasında, pasivasyon çözeltisinin konsantrasyonu, sıcaklığı ve süresinin de sıkı bir şekilde kontrol edilmesi gerekir. Pasivasyon çözeltisinin konsantrasyonu çok yüksekse veya sıcaklık çok düşükse, oksit film çok kalın veya düzensiz olabilir, bu da borunun korozyon direncini ve yüzey kalitesini etkiler. Pasivasyon süresi çok uzunsa, boru matrisinin aşırı korozyonuna neden olabilir. Bu nedenle, pasivasyondan sonra, boru yüzeyinin temizliğini ve pasivasyon çözeltisinin tamamen çıkarılmasını sağlamak için yeterli durulama ve kurutma gerekmektedir.

Turşu ve pasivasyon tedavisinden sonra, yüzey kaplaması ve korozyon direnci ASTM A249 kaynaklı sarmal tüp önemli ölçüde geliştirildi. Turşu, borunun yüzeyindeki oksit ölçeğini ve safsızlıkları giderir, borunun yüzeyini daha pürüzsüz ve temiz yapar. Pasivasyon tedavisi, borunun yüzeyinde, aşındırıcı ortamın boru matrisine doğrudan temas etmesini etkili bir şekilde önleyebilen ve böylece borunun servis ömrünü uzatan yoğun bir oksit film oluşturur.

Ek olarak, turşu ve pasivasyon tedavisi, borunun kaynak performansını ve işleme performansını da artırabilir. Temiz ve pürüzsüz bir yüzey, kaynaklı eklemlerin oluşumuna ve kaynak kalitesinin kontrolüne elverişlidir. Yoğun bir oksit film, işleme sırasında borunun sürtünmesini ve aşınmasını azaltabilir, işleme verimliliğini ve ürün kalitesini artırabilir.